Türkçe » Korece | 15 [on beş] | Meyve ve gıda maddeleri

15 [열다섯] 과일과 음식

15 [yeoldaseos] gwailgwa eumsig

Benim bir çileğim var.	저는 딸기가 있어요.; jeoneun ttalgiga iss-eoyo.
Benim bir kivim ve bir kavunum var.	저는 키위와 멜론이 있어요.; jeoneun kiwiwa mellon-i iss-eoyo.
Benim bir portakalım ve bir greyfurtum var.	저는 오렌지와 자몽이 있어요.; jeoneun olenjiwa jamong-i iss-eoyo.
Benim bir elmam ve bir mangom var.	저는 사과와 망고가 있어요.; jeoneun sagwawa mang-goga iss-eoyo.
Benim bir muzum ve bir ananasım var.	저는 바나나와 파인애플이 있어요.; jeoneun bananawa pain-aepeul-i iss-eoyo.
Ben meyve salatası yapıyorum.	저는 과일 샐러드를 만들고 있어요.; jeoneun gwail saelleodeuleul mandeulgo iss-eoyo.
Ben bir tost yiyorum.	저는 토스트를 먹고 있어요.; jeoneun toseuteuleul meoggo iss-eoyo.
Ben tereyağlı bir tost yiyorum.	저는 버터를 바른 토스트를 먹고 있어요.; jeoneun beoteoleul baleun toseuteuleul meoggo iss-eoyo.
Ben tereyağlı ve marmelatlı bir tost yiyorum.	저는 버터와 잼을 바른 토스트를 먹고 있어요.; jeoneun beoteowa jaem-eul baleun toseuteuleul meoggo iss-eoyo.
Ben bir sandöviç yiyorum.	저는 샌드위치를 먹고 있어요.; jeoneun saendeuwichileul meoggo iss-eoyo.
Ben margarinli bir sandöviç yiyorum.	저는 마가린을 바른 샌드위치를 먹고 있어요.; jeoneun magalin-eul baleun saendeuwichileul meoggo iss-eoyo.
Ben margarinli ve domatesli bir sandöviç yiyorum.	저는 마가린과 토마토를 넣은 샌드위치를 먹고 있어요.; jeoneun magalingwa tomatoleul neoh-eun saendeuwichileul meoggo iss-eoyo.
Ekmek ve pirince ihtiyacımız var.	우리는 빵과 쌀이 필요해요.; ulineun ppang-gwa ssal-i pil-yohaeyo.
Balık ve bifteğe ihtiyacımız var.	우리는 생선과 스테이크가 필요해요.; ulineun saengseongwa seuteikeuga pil-yohaeyo.
Pizza ve spagettiye ihtiyacımız var.	우리는 피자와 스파게티가 필요해요.; ulineun pijawa seupagetiga pil-yohaeyo.
Başka neye ihtiyacımız var?	우리는 그 외에 뭐가 필요해요?; ulineun geu oee mwoga pil-yohaeyo?
Çorba için havuç ve domatese ihtiyacımız var.	우리는 수프에 넣을 당근과 토마토가 필요해요.; ulineun supeue neoh-eul dang-geungwa tomatoga pil-yohaeyo.
Yakında bir süpermarket var mı?	슈퍼마켓이 어디 있어요?; syupeomakes-i eodi iss-eoyo?

Kelimeler ve kelime hazinesi

Her dilin kendine özgü bir kelime hazinesi vardır. Bu belirli bir kelime sayısından oluşmaktadır. Bir kelime kendine özgü bir dil birimidir. Kelimelerin kendine has bir anlamları vardır. Bu da onları seslerden ve hecelerden ayırt eder. Kelime sayıları her dilde farklı çoğunluktadırlar. İngilizcenin örneğin çok fazla kelimesi var. Hatta kelime hazinesi kategorisinde dünya şampiyonası olarak görülmektedir. İngilizcenin bu arada bir milyonu aşkın kelimesi bulunmaktadır. Oxford İngilizce Sözlüğün içinde 600000'i aşkın kelime bulunmaktadır. Çin, İspanyol ve Rusça sözlüklerinde ise bu sayı çok daha azdır. Bir dilin kelime hazinesi tarihine de bağlıdır. İngilizce birçok dil ve kültürden etkilenmiştir. Bundan dolayı İngilizce kelime hazinesi bu denli zenginleşmiştir. Ama günümüzde halen İngilizce kelime hazinesi büyümektedir. Uzmanların tahminine göre günlük 15 kelime eklenmektedir. Bunlar özellikle yeni medya aracılığı ile oluşmaktadır. Buna bilimsel teknik dil dâhil edilmemektedir. Çünkü sadece kimya terminolojisi 1000 kelime içermektedir. Birçok dilde uzun kelimeler kısa kelimelerden daha nadir kullanılmaktadır. Ve çoğu konuşan çok az kelimeler ile kendini ifade etmektedir. Bundan dolayı kelime hazinesi aktif ve pasif diye ayrılır. Pasif denilen kelime hazinesi anlayabildiğimiz kelimeleri içermektedir. Bunu ya kullanmıyoruz ya da çok nadir kullanmaktayız. Aktif kelime hazinesi dediğimiz ise sürekli kullandığımız kelimelerden ibarettirler. Basit sohbetler ve metinler için az kelime yeterli olmaktadır. İngilizcede buna sadece yaklaşık 400 kelime ve 40 fiile ihtiyaç duyulmaktadır. Böylece kelime bilginiz sınırlı ise bunu bir sorun haline getirmeyin!